22 Kasım 2010

Güzel İsimli Türk Filmleri

'En güzel isimli' diyemedim doğal olarak. Tüm Türk filmleri külliyatını değerlendirerek böyle bir çalışma yapmak doktora tezi filan olurdu. Bunlar, daha çok, bir çırpıda aklıma gelen ve ikinci çırpı için de araştırınca bulunan küçük bir seçki:

- Laleli'de Bir Azize:
Yazının ilham kaynağı, Gemide'nin ayrılmaz parçası, ruh ikizi. Sonrasında kendilerinden iyi şeyler beklediğim yönetmenleri, daha doğrusu yaratıcıları (Serdar Akar ve Kudret Sabancı) sonradan dizi dünyasının evil yapımcıları ve yönetmenleri olmuş olabilirler; ama bu, o iki filmin Türk sinema tarihinde bir geçiş noktasında (sahici, sert bir genre'ye) taşıdıkları önemi değiştirmiyor. Laleli'de Bir Azize de 3 kelime de bir öykü anlatıyor.

- Karanlıkta Uyananlar:
İsim deyince ilk aklıma gelen film, belki de Türk sinemasındaki en iyi isim. Bir isimde sınıfsal bir saptama yapıyor Vedat Türkali (senaryo onun).
İst.'da festivalde seyretmiştim ben. O seansta bazı şeylere gülenler olmuştu, klasik Türk filmi alayı halinde. O kadar sinirlenmiştim ki. Karşılarında ülkedeki işçilere en çok sahip çıkan filmlerden birisi var. Saygı göstermek zorundasın.

- Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi:
Türk sinemasının en orijinal filmlerinden birkaçına imza atmış Metin Erksan'dan birşeyler kesin olmalıydı burada. Suçlular Aramızda da olabilirdi belki, ama daha ilginç ve başarılı (gerçi ikincisine başarılı demek zor:) iki isim var. Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi, bir Hollywood klasiği olan ve farklı ülkelerde defalarca filme çekilmiş olan Letters From an Unkown Woman'ı hatırlatıyor. Ama kitap, 1948 yapımı Max Ophüls filminden önce yazılmış, 1937'de. Yazarı da Güzide Sabri Aygün. Semih Lütfi’nin Ucuz Romanlar Serisinde yayınlanmış. Roman da film de ortalığı sallamış.
Metin Erksan'ın filmi 1956 tarihli. Daha etkisi geçmeden 1969'da Hülya Koçyiğit ve Ediz Hun'lu bir versiyonu daha çekilmiş, Ülkü Erakalın tarafından. Kanaltürk göstereceği zaman kitaba göre filmi eleştiren bir yazıyı yayınlamış, tanıtacağım diye.
Sezer Sezin, Altan Karındal ve Şaziye Moral gibi büyük isimler oynamış filmde.

- Oy Farfara Farfara:
Bana birisi filme gidelim dese, hangisine deyince de Of Farfara Farfara dese oynamaya başlarım.
Gökte yıldız sayılmaz
Çiğ yumurta soyulmaz
Üçer avrat almayan
Hiç erkekten sayılmaz
Demin demiştim, di mi, Metin Erksan ilginç filmler çekmiştir diye? Bu pulp fiction'da Mahir Günşiray ve Neriman Köksal başrolde.

- Hakkari'de Bir Mevsim:
Erden Kıral bölümüne geldik. Ferit Edgü'nün bir hikayesinden Onat Kutlar'ın senaryosu. Yalnız, öykünün ismi O, yani isim Onat Kutlar-Erden Kıral. Aynı zamanda Türk sinema tarihinin de en iyi filmlerinden birisi bence.

- Bereketli Topraklar Üzerinde:
Müthiş güzel bir isim. Filmi izlemediysem de bu isim aklıma gelir birçok yerden. Orhan Kemal'in romanından uyarlama. Senaryo ise beklenmedik isimlere ait. Önce Mahmut Tali Öngören yazmış, TRT'nin kurucularından, Ankara film festivalinin de kurucusu. Ama Erden Kıral senaryoyu beğenmeyince (genç yaşta böyle bir ismin senaryosunu beğenmemek de önemli birşey) Tuncel Kurtiz yeniden kaleme almış.

- Camdan Kalp:
Benim gönlümde çok özel bir film. Şerif Sezer'e kulak veriyoruz: - Kalp camdandır. Cam kırılırsa yapışır? Yapışmaaz. Bu sırada karşısında da sevgili Genco.
Yönetmeni (ve senaryo yazarı) Fehmi Yaşar başka film çekmeyerek beni çok hayal kırıklığına uğratmıştı. Faize Hücum, Bir Yudum Sevgi, Pehlivan, Ses gibi gayet iyi filmlerin senaryosu da onunmuş hem. Reklamcılık yapıyor diye biliyordum. Ama herhalde sonrasında bar-restoran işletmeciliğine geçmiş, Hayal Kahvesi'ni Orhan Oğuz'la beraber açmışlar.

- Dönersen Islık Çal:
Bunu sanırım daha çok isminin çok beğenilmesinden aldım. Henüz bahsi geçen Orhan Oğuz'un filmi o kadar da başarılı değildi belki. Ama konusu ve ismiyle çok ilgi uyandırmıştı. Sevgili Fikret Kuşkan'ı da vareden filmlerden.
Bu arada, sen sinemaya bu kadar hoş filmlerle gir (Herşeye Rağmen, 3. Göz, 2 Başlı Kartal, Dönersen Islık Çal, Manisa Tarzanı), zamanında yaptığın diziler dizi tarihinin elebaşları olsun (Süper Baba, 2. Bahar), şimdi git, Arka Sokaklar'ı yönet. Hiç yakışıyor mu?

- 2 Dil 1 Bavul:
Hakkari'de Bir Mevsim'in 2009 versiyonu. Yine birkaç kelime ile özetliyor filmi. Hatta belki biraz fazla bile. Film televizyonda oynadığında yazmıştım, öğretmenin öğrencilerine arkası dönük, elleri kavuşturulmuş resmi, artı bu isim, izlemeye gerek bırakmıyor mu ne, diye.

- Mayıs Sıkıntısı:
Bu isim filmi özetleyip birkaç kelimede bir saptama yapanlardan değil, filme eşlik edenlerden. Filme bir boyut daha katıyor sanki isim.

Bu arada, yeni Türk sineması başka filmlerle de burada temsil edilmeliydi, ama ne kadar çok tek kelimelik iş yapılıyor. İsimde hiç risk almıyorlar yani. N.Bilge Ceylan'ın ve Zeki Demirkubuz'un çoğu, Tayfun Pirselimoğlu'nun (Pus, Rıza, Saç filan) tüm filmleri tek kelimelik. Semih Kaplanoğlu'nun başarılı üçlemesi de öyle. O zaman da bu listeye girmesi için kahvaltıya Sucuk'u filan eklemesi lazım.
(Re-Duyuru: Bal bu Çarşamba cnbc-e'de).

- Kaç Para Kaç:
Vurucu. Böyle isimler hoşuma gidiyor. Başka filmlerin isimlerini unutabilirsiniz, örneğin neydi Reha Erdem'in, bu filmle Hayat Var arasındaki filmlerinin isimleri, hatırlayamazsınız birden, ama Kaç Para Kaç hep oradadır. A Ay ve Hayat Var (onu da bir yılbaşı zamanı şurada anlamlandırmıştım) da öyle. Kaç Para Kaç onların bir adım önünde, hikayeyle direk bir bağ kuruyor. Seyredince bu isme ait bir film gerçekten böyle olmalıymış gibi geliyor insana.

06 Mart 2010

Let's Guess Again

Aşağıdaki posta bakılırsa bir yılı daha acısıyla tatlısıyla geride bırakmışız. Hemen gündeme atlıyorum. It's not Avatar baby, The Hurt Locker. Yalnız, aday sayısı 5 olsaydı emin olurdum da şimdi tam değilim. Çünkü sol parti sayısı arttıkça sol kendi arasında bölünecek, sağ kazanacak olabilir. Fazladan gelen 5 aday hep küçük filmler ve Hurt Locker'ın oyundan yiyecek. Oysa büyük bütçeli keyif filmini seçenler onlara çok bakmaz. Neyse, o aritmetik yine de politika kadar kesin olmaz deyip (yoksa bu seçim de sağ-sol politikasıyla aynı şey mi diyorsunuz) maddelere geçelim:

Actor in a leading role: Jeff Bridges (gecikmiş bir ödül)
Actor in a supporting role: Christoph Waltz (no dobt about it)
Actress in a leading role: Sandra Bullock (bir Julia Roberts vakası)
Actress in a supporting role: Mo'Nique (Penelopi diyen niye bu kadar çok)

Animated Feature Film: UP (bu kadar kesinlik rekabeti öldürüyor)
Art Direction: Avatar
Cinematography: Avatar
Costume Design: The Young Victoria

Directing: The Hurt Locker - Kathryn Bigelow (James Cameron'ın karısı olduğunu biliyor muydunuz)
Documentary Feature: Food, Inc. (The Cove)
Documentary Short: Rabbit à la Berlin (Music by Prudence)
Film Editing: The Hurt Locker

Foreign Language Film: The White Ribbon (El Secreto de Sus Ojos)
Makeup: The Young Victoria (Star Trek)
Music (Score): Up
Music (Song): Crazy Heart

Best Picture: The Hurt Locker (YES!)
Short Film (Animated): Logorama
Short Film (Live Action): Miracle Fish (The New Tenants)
Sound Editing: Avatar (telafi ikramiyesi ödülleri) (The Hurt Locker)
Sound Mixing: Avatar (The Hurt Locker)

Visual Effects: Avatar
Writing (Adapted Screenplay): Up in The Air (Precious)
Writing (Original Screenplay): Inglourious Basterds (The Hurt Locker)

(15 / 24)